Romatoid Artrit Nedir?
Halk arasında “iltihaplı eklem romatizması” olarak bilinen romatoid artrit, öncelikle el eklemleri, el bileği ve ayak eklemleri gibi daha çok küçük eklemlerin simetrik yani karşılıklı tutulduğu, kronik seyirli iltihaplı bir romatizmadır
Sadece küçük eklem tutulumu ile kalmayıp diz, kalça, omuz gibi büyük eklemleri de tutabilen ve tuttuğu eklemde sakatlığa bile neden olan yıllarca süren kronik bir eklem hastalığıdır. Kıkırdak, kemik ve eklem yapılarına zarar verir. Her 100 kişiden birinde hayatının bir döneminde görülen romatoid artrit, kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla görülür.
Romatoid artrit eklem iltihabının sık görülen formudur ve eklemlerin içindeki zarda veya diğer iç organlarda iltihaba yol açar. Eklem hattı kalınlaşır ve eklemde ısı artışı, şişme ve ağrıya yol açabilir.
Romatoid Artrit Neden Olur?
Romatoid artrite neyin sebep olduğu tam olarak bilinmemekle beraber kişinin genetik yapısı, sigara ve geçirilen bazı enfeksiyonlar gibi çevresel ve hormonal faktörlerin de buna yol açabileceği düşünülebilir.
Bağışıklık sistemi yani savunma sistemi düzgün çalıştığında vücut savunması bakteri, virüs ve diğer yabancı hücrelere karşı savaşır. Romatoid artritte bağışıklık sistemi düzgün çalışmaz ve vücut kendi eklemleri ile diğer organlara da saldırır. Romatoid artritte akyuvarlar kandan eklem dokularına doğru hareket eder ve eklemlere saldırırlar. Eklem sıvısı artar ve eklemde şişlik meydana gelir. Eklem dokusundaki iltihap hücreleri eklemi etkileyip hasara neden olur.
|
Diyabetik Ayaklarda Hayat Kurtaran Işık ‘Düşük Enerjili Lazer Tedavisi’
LLLT ( Low Level Laser Terapi) tedavisi değişik dalga boylarında, değişik frekanslarda, değişik süre ve değişik güçte lazer ışını seçilerek çoğunlukla diğer tedavi metodları ile birlikte kombine kullanılan bir tedavi yöntemidir.
Lllt poliklinik ortamda uygulanan ağrısız,acısz ve yan etkisiz bir tedavidir… |
Diyabetik ayak sendromu şeker hastalığı kaynaklı ciddi kronik bir komplikasyondur. Şeker hastalığının damar ve sinirlerde yarattığı hasarlar zaman içinde bazı organlarda fonksiyon bozukluklarına yol açar. Sinir ucu harabiyeti veya atardamar tıkanıklığından oluşan yaralarla birlikte bu hastalıktan en çok etkilenen organların başında ayaklar gelmektedir. Diyabetik ayak çoğunlukla hasta bacağın ampütasyonuna kadar gidebilen ciddi organ kayıplarına sebep olabilmektedir. Günümüzde uygulanan standart tedavi yöntemleriyle bu yaraların iyileşmesi oldukça zor bazen de imkansızdır. Genellikle zor iyileşen ve uzun süren kronik cilt ülseri yaşattığı ağrılar ile hastanın yaşam kalitesini ciddi derecede etkilemektedir.
Diyabetli Hastalarda Uzuv Kesilmelerine Son
Kalp ve Damar Hastalıkları Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Cafer Abbasoğlu,“Lazer tedavisi sonuncunda beslenen ve oksijenlenen dokular zamanla ince kılcal damar oluşturur.Bu sayede hastanın bacakları ve uzuvları kesilmeden, açık bacak yaraları uğraşmadan kısa sürede kapandığını söyledi.
Abbasoğlu, “Biz kalp damar cerrahları öncelikle hastanın diyabet uzmanları tarafından şekerlerinin, tansiyon yüksekliklerinin, kan yağlarının düşürülmesini, diyetlerinin düzenlemesini yürüyüş ve egzersizlerini yapmalarını önermekteyiz. Bunlara rağmen hasta şikayetleri devam ediyorsa muayene veya dopler ultrason tetkikinde damar tıkanıklığı ve damar daralmalarını tespit ve teşhisi varsa hastalara anjio ile tetkik önermekteyiz. Günümüzdeki anjiolar bilgisayarlı tomografi anjiosu, mr anjiosu veya klasik anjiodur. Bu anjio tetkikleri sonucunda bacak damarlarının nerde ve hangi seviyede daraldığını ve tıkandığını tespit etmekteyiz. Damar darlığı ve tıkanmalarında hastanın stent veya balon şansı varsa stent veya balon; bay-pass şansı varsa bay- pass yapmaktayız. Bay-paslarda suni damar veya kendi bacağından aldığımız damarını kullanarak kansız bölgeye kan vermekteyiz. Bu durumda kansız, oksijensiz bacak ve ayak dokuları beslenerek hastanın ağrı şikayeti, bacak şişliği giderilmekte, yarası iyileşmekte, yürüyüş mesafesi artmaktadır” dedi.